GÜNDEM

Bedel Belirleme Yetkisi

 
 81
Bedel Belirleme Yetkisi - Billboard Davası ile ilgili yazı dizimizin ikinci bölümü olan gerekçeli karar kısmı.
Bafra Haber

 |  - Billboard Davası ile ilgili yazı dizimizin ikinci bölümü olan gerekçeli karar kısmı.

BEDEL BELİRLEME YETKİSİ

ESAS HAKKINDA MÜTALAA:
İhaleye konu kira bedelinin belirlenmesinde belediyenin yetkin olduğunun kabulünün gerekeceği kaldı ki bu hususun 2886 sayılı Devlet ihale Kanununun 9.maddesinde belirtildiği üzere Belediyelerden bu tür hususlarda görüş dahi alınabileceği...


GEREKÇELİ KARAR:

Sanıklar hakkında İhaleye fesat karıştırma suçunun dayanaklarından biri olarak gösterilen 2886 sayılı 9. maddesindeki "tahmin edilen bedel dairece tespit edilir veya ettirilir." hükmünün devamında, bunun soruşturulacağı kurumlar arasında belediyenin de bulunduğu anlaşılmaktadır.

Dolayısıyla kanunda belediye tespitleri bedel taktirinde  esas alınacak kurumlar arasında gösterilmiş. Davaya konu billbordlarla ilgili sanık Şükrü Neiş'ten önceki başkan döneminde de ihale girişiminde olduğu ancak ilgili olmaması nedeniyle bundan başarılı olunamadığı anlaşılmaktadır.

Suç tarihinde kadar reklam ve ilan işlerinin bizzat belediye tarafından yürütüldüğü, ilçede bu kurumdan başka fiyatlandırmayı daha iyi takdir edecek kişi ya da kuruluşun varlığında iddia ve ispat edilmediği görülmektedir.

Keza fiyat belirlenmesinin yapıldığı ve olumlu oyun kullanıldığı encümende sanık Ali Kemal Tören gibi farklı kanatta siyasi parti mensuplarının da bulunduğu, değerlendirmelerini ve görüşlerini aktardıkları ve olumlu oy kullandıkları görülmüştür.

Bu konuda İlçede belediyeden daha etkin ve çaplı piyasa fiyatı belirleyecek kurum bulmak mümkün görülmemektedir.

Zaten belediyelerin kurumsal yapısı ve iştigal durumları nedeniyle yasal düzenlemede fiyat belirlenirken sorulacak yerler arasında sayılmıştır.

 

Ayrıca yukarıda içerikleri açıklanan Belediye meclis kararında ve encümen kararında tek ve asıl amacın billbordlardan para kazanmak değil, düzensiz, dağınık ve bakımsız vaziyetteki bilbordların modem bir anlayışta ve estetik değerlere göre tasarlanarak otobüs durağı, raket, Billboard ve megalight gibi mobilyalarla şehre gelişi güzel asılan grafik tasarım özelliği taşımayan, çevre kirliliği yaratacak düzeyde standartlardan uzak "reklam anarşisine" son vermeyi, kötü reklamların çok yönlü kirliliğinden daha çabuk kurtularak "kent peyzajı" açısından çağdaş bir vizyon kazanmayı, sistemler aydınlatma elemanlan taşıdığından akşam saatlerinden itibaren bulunduğu cadde ve sokaklarda şehrin daha ışıklı görünmesine ve aydınlatmaya katkı sağlamayı amaçladığı da anlaşılmıştır.

 

ihale bedelinin öngörülenden çok daha fazla olabileceği yönünde iddiası olan tanık Hasan Eren; suç tarihinden önce ihaleye konu hususta sanık Ahmet Tokgöz'le görüşme yapıp, "tabelaların altındaki küçük reklam panolarına ben reklam vereyim, böylece (ihaleden yapılmasından dahi söz etmeksizin) bana devredin" talebinde bulunması nedeniyle olayda menfaat ilişkisinin bulanması,

İstanbul'da bulunan Clear isimli şirketin 10 yıl sonra Belediye'ye kalması kaydıyla Bafra'ya 400.000 Dolarlık reklam yatırımı yapacakları, aylık 5.000 TL kira verme karşılığında da bu işe girişecekleri , kendisinin de bu firma temsilcisi olarak bulunacağını söyledikleri, bu şekilde firma ile anlaştığı yönündeki beyanlarının adı geçen firma ve yetkilisi tarafından yalanlanması,

Sanıkların aksi yöndeki savunmaları, Tanıklar Osman Aksoy, Ali ihsan Başaloğlu ve Asım Kurtoğlu'nun anlatımlarının da bu tanığın (Hasan Eren'in) anlattıklarına dayanması ve somut bir kanıt içermemesi,

Tanık Osman Aksoy'un mahkememizdeki sözlü beyanlarından başka verdiği 18.06.2012 tarihili ve 19.06.2012 havale tarihli dilekçesinde; 5 yıllık meclis üyeliği yaptığını, iki yıl denetim komisyonu başkan yardımcılığı ve iki yıl denetim komisyonu başkanlığı yaptığını, sanıklar Şükrü Neiş ibrahim Korukçu, Fikret Vatansever ve ihaleyi alan şahıs (sanık Mustafa Sait) dışında diğer sanıkların bu ihaleden haksız kazanç ve menfaat temin etmediklerini altını çizerek belirttiğini ifade etmesi,

 

Sanık Mustafa Sait'in ihale sonucu sözleşme imzalamasından sonra üç yıla yakın itirazsız ve tartışmasız sözleşme hükümlerine göre reklam ve billbord işlerini tekelden yürütür şekilde hareket ederken,

Sanık Haluk Bülbül'ün yukarıda açıklanan şekilde ve sanık Mustafa Sait'in kiralama sözleşmesinden doğan hakkını ihlal tartışmasını doğurur biçimde LED-TV kurmasıyla doğan ihtilaf sonucu bu davanın açılmasıyla sonuçlanan sürecin başlaması,

 

bu ihtilafta dahi her iki sanığın aynı yönde menfaat çekişmesinin bulunması, doğrudan veya dolaylı menfaat ilişkisi bulunan bu tanık ve sanık beyanları dışında, sanıkların üzerilerine atılı eyleme ilişkin şüpheden uzak delil olmaması nazara alındığında, ihalede açıklık ilkesi ihlal edilerek serbest rekabet ortamının gerçekleşmesinin engellendiği iddiasının sübut bulmadığı anlaşılmaktadır.

Bafranın haberi, bafra
  • BafraHaber Yorum
  • Bedel Belirleme Yetkisi içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0