GÜNDEM

Eğitim İş`ten Atanan Okul Müdürlerine İtiraz

 
 2043
Eğitim İş`ten Atanan Okul Müdürlerine İtiraz - Özkolay: Görevden Alınan Okul Müdürlerinin Yerine Yandaş Sendika Üyesi Öğretmenler müdür olarak atanmışlardır
Bafra Haber

 |  - Özkolay: Görevden Alınan Okul Müdürlerinin Yerine Yandaş Sendika Üyesi Öğretmenler müdür olarak atanmışlardır

Eğitim İş Samsun Şube Örgütlenme Sekreteri Suat Özkolay yapılan değerlendirme sonucu müdürlerin yerlerinin değiştirilmesi ile ilgili basın açıklaması yaptı.

Özkolay açıklamasında,`` Bilindiği gibi, TBMM Genel Kurulu`nda 1.3.2014 tarihinde kabul edilen Milli Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 4 yıl görev süresini dolduran tüm okul yöneticilerinin görevden alınmasını öngörmekteydi. Milli Eğitim Bakanlığı`nın çıkardığı yönetici atama yönetmeliği çerçevesinde Okul Müdürü atamalarının sonuçları açıklanmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı sınav kazanarak göreve gelen tüm okul müdürlerini görevden almış görünmektedir. Görevden alınan okul müdürlerinin yerine yandaş sendika üyesi öğretmenler müdür olarak atanmışlardır. Milli Eğitim Bakanlığı, AKP zihniyetinde olmayan müdürlerin kıyımını gerçekleştirmiş, hukuksuz uygulamalarına bir yenisini daha eklemiştir. On binlerce yöneticinin görevinden alınması okulların açılması ile birlikte kaos yaşanmasına neden olacak, kariyer ve liyakat gözetmeksizin yapılan atamalar okullarımızda iş barışını bozacak ve eğitimin niteliğini daha da düşürecektir.

İktidar partisinin sevk ve idaresi altında bulunan Milli Eğitim Bakanlığı, yıllardır yandaşlarına göre kayırmacı bir sistem oluşturabilmek hiç durmadan düzenleme yapmaktadır. Söz konusu durum da eğitim kurumlarına yandaş yönetici atama hevesinin güncel örneğidir. Artık atamalarda liyakat ölçütü askıya alınmış, tek ölçü yöneticinin AKP`ye bağlılık derecesi ile AKP`nin yerelleştirmeci ve özelleştirmeci politikalarına hizmet edecek olması haline gelmiştir.   

Hedef çok açıktır. Hedef, kamusal temel bir insan hakkı olan eğitimi, paydaş, katılımcılık ve yönetişim adı altında yerellere ve ardından şirketlere hizmet alım yoluyla peşkeş çekmektir. Bu açıdan bakıldığında ise hedef klasik kadrolaşma hedefini çoktan aşmıştır. Genel hedef eğitimin, GATS kapsamında hızla piyasaya açılmasını sağlamak, yerelleşme ve özelleştirme politikasına en iyi hizmeti sunabilecek CEO`ları görevlendirmektir. Sonuç olarak eğitim yöneticilerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi sürecinde siyasi referanslar değil, liyakat ilkesi temel alınmalıdır. Hukuk büromuz, söz konusu yönetmeliğin yayımlanmasından sonra gerekli hazırlıklarını tamamlayarak yöneticilik için yeterli puan alamayan yöneticilere yönelik dava dilekçesi hazırlamıştır. Eğitim-İş olarak, bu haksız ve hukuksuz uygulamaya karşı gerekli demokratik ve meşru mücadelemizi sürdüreceğiz.``dedi.

    

 

.............. NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

 

Yürütmenin Durdurulması Taleplidir.

 

-Anayasaya Aykırılık İddiası Nedeniyle Somut Norm Denetini İsteği Vardır-

 

DAVACI                   :.....                TCKN:.....

                                   ADRES.........

DAVALI                   :Milli Eğitim Bakanlığı-ANKARA

TEBLİĞ TARİHİ    :......

SAKLI TUTULAN

HAKLAR                 : Uyuşmazlıkla ilgili yargılama sonucuna göre sorunu AYM ve AİHM'e taşıma hakkımızı saklı tutuyoruz. 

KONU                       : 01.03.2014 tarih ve 6528 sayılı kanunun 22/8. maddesiyle eklenen 652 sayılı KHK`nın 37. maddesinin 8. fıkrası ile geçici 10. maddesinin 8. fıkrasının Anayasaya aykırılığı nedeniyle somut norm denetimi yoluyla yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Anayasa'nın 152 . maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması ile Milli Eğitim Bakanlığı`nın .... tarih ve ........ edilen atama işleminin(EK-1) öncelikle yürütmesinin durdurulması ve dosya tekemmül ettiğinde iptaline karar verilmesi istemidir.

 

Anayasal Denetim Talep Edilen KHK Hükümleri :

37. madde:

(8) (Değişik: 1/3/2014-6528/22 md.) Okul ve Kurum Müdürleri, İl MillÃÆ'Æ`   ® Eğitim Müdürünün teklifi üzerine, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcıları ise Okul veya Kurum Müdürünün inhası ve İl MillÃÆ'Æ`   ® Eğitim Müdürünün teklifi üzerine Vali tarafından dört yıllığına görevlendirilir. Bu görevlendirmelerin süre tamamlanmadan sonlandırılması, süresi dolanların yeniden görevlendirilmesi ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Bu fıkra kapsamındaki görevlendirmeler özlük hakları, atama ve terfi yönünden kazanılmış hak doğurmaz.

 

Geçici 10. Madde:

(8) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla halen Okul ve Kurum Müdürü, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcısı olarak görev yapanlardan görev süresi dört yıl ve daha fazla olanların görevi, 2013-2014 ders yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erer. Görev süreleri dört yıldan daha az olanların görevi ise bu sürenin tamamlanmasını takip eden ilk ders yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erer.

 

 

 

 

 

AÇIKLAMALAR

 

I- Olaylar

1-      ....... tarihinden itibaren ,,, okulunda  müdür/müdür baş yardımcısı/müdür yardımcısı olarak görev yapmaktaydım.

 

2-      Dava konusu idari işlem ile Anayasal denetimi talep edilen yukarıda işaret ettiğimiz kanun hükümleri gerekçe gösterilerek yöneticilik görevime son verilmiştir.

 

3-      Her ne kadar dava konusu işlem, kanun hükmüne dayanılarak gerçekleştirilmişse de anılan kanuni düzenlemeler, evrensel hukuk ilkelerine, anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yer etmiş içtihatlarına aykırıdır. Bu sebeple de anılan kanunun iptali konusunda Anayasa Mahkemesine başvuru yapılmasının sağlanması ve bunun neticesinde dava konusu işlemin mahkemenizce iptali için işbu dava yoluna gitmek zorunlu olmuştur.

 

II- Hukuka Aykırılık ve İptal Nedenleri

 

1-      Dava Konusu İşlem ve Dayanak Kanun Hükümleri Memuriyet Hukukunun Temel İlkeleri Olan Kariyer ve Liyakat İlkelerini Hiçe Sayar Niteliktedir.

 

Kamu hizmeti, devlet ya da diğer kamu tüzel kişileri tarafından ya da bunların gözetim ve denetimleri altında, genel ve ortak gereksinmeleri karşılamak, kamu yararı ya da çıkarını sağlamak için yapılan ve topluma sunulmuş bulunan sürekli ve düzenli etkinliklerdir.(AYM. 23.06.1995 tarih, 1994/71E, 1995/23K) Bu hizmetin muhatabı, toplumun bütünün yararı için faaliyet göstermesi beklenen devlet tüzelkişiliğine yapılır. Bu nedenle mevcut hukuk düzenimize göre kamu hizmeti verecek kişi ya da kişilerin nesnel ölçütlerle belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin kamu yararına olabilmesi için, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu`nun(DMK) 3 üncü maddesi ile atama sürecinde kariyer ve liyakat ilkelerine uygun davranılması zorunluluğu getirilmiştir. Kariyer ve liyakat kavramları kamu personeline tanınmış temel güvencelerdendir. Bu güvencelerle, kamu görevlilerinin huzurlu bir ortam içinde ve kamu yararına yönelik olarak çalışma yapabilmelerine olanak sağlanmaya çalışılmıştır. Hükümde kariyer, devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanını sağlamaktır. şeklinde, liyakat ise devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmaktır. şeklinde tanımlanmıştır. Görüldüğü üzere kariyer ve liyakat kavramları, 657 sayılı yasanın temel ilkeleri olup, kamu personeline tanınmış güvencelerdendir. Kariyer ilkesi meslekte uzmanlaşmayı getireceği için, kamu hizmetinin daha verimli sunulmasını sağlar. Elde edilecek kıdem sayesinde memur işinde tecrübe ve bilgi kazanır. Liyakat ilkesi ise söz konusu hizmet için en ehil, en nitelikli, en başarılı kim ise, hizmetin ifasına yönelik tercihte onun öne çıkarılmasını anlatır. Kariyer ve liyakat ilkeleri göz ardı edilirse, kamu hizmetinin temel unsurlarından olan "süreklilik"       yok edilir, memuriyet güvencesi ortadan kaldırılır ve tüm bunların doğal sonucu olarak da, kamu hizmetinin ehil kişiler elinde etkin ve verimli şekilde sağlanması hedefi ıskalanır.

Kanun, Devlet memurluğunu bir meslek olarak kabul etmekte ve bunlara, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlanmasını, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme işlemlerinin yeterlik sistemine dayandırılmasını öngörmektedir. Bu iki ilkenin temelinde, objektif kurallar çerçevesinde işin ehline verilmesi ve hak etme kavramı yatmakta olup, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin tek güvencesinin de, hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesiyle sağlanabileceği tabiidir.(Danıştay 5. Daire 2004/3658E. 2004/5187K.   10.12.2004 tarih)

Anılan düzenlemeler ile siyasi iktidar, Valilikler eli ile tüm okul yöneticilerini tamamen kendisine tabi olacak kişilerden oluşturmayı hedeflemektedir. Yasanın mevcut hali ile somut kriterler gözetilmeksizin, kariyer ve liyakat ilkeleri hiçe sayılarak, tüm idarecilerin iktidara yakın isimlerden oluşturulabilmesine zemin hazırlanmıştır. Atamalarda 4 yıllık süre sınırlaması getirilmesi ve sürenin uzatılabilmesinin somut şartları da belirlenmediğinden, okul yöneticilerinin siyasi iktidara tam bağımlı hale geleceği açıktır. Diğer husus, anılan kanunun işaret edilen geçici maddesi ile Milli Eğitim yönetici kadrolarının neredeyse tamamına yakınının yasa kapsamında değiştirilmesidir. On binlerce yöneticinin yasanın yürürlüğe girmesi ile yöneticilik görevlerinin sona ermesi öngörülmüştür.  Hangi gerekçe ve kamu yararı saikinin bir anda tüm yöneticilerin görevden alınmasının gerekli görüldüğü izaha muhtaçtır. Nasıl bir kamu yararı saiki burada amaçlanmaktadır? Kariyer ve liyakat ilkesi esas alındığında, yıllarca süren hizmeti ve başarıları göz önüne alınarak yöneticilik görevini elde etmiş kimselerin, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin bir anda yöneticiliğinden alınması açıklanamaz bir durumdur.

2-      Kanunda Yöneticilik Görevine Atanmada Hiçbir Objektif Kriter Belirlenmemiş Olup, Atama Yetkisi Tamamıyla İdarenin Keyfi Uygulamalarına Terk Edilmiştir.

Anılan kanunun 37/8 hükmünde, okul yöneticiliklerine atanmada usul, Milli Eğitim Müdürünün teklifi ve valinin onayına bağlanmış durumdadır. Buna karşın atanacaklarda aranacak nitelik ve atamanın temel esaslarına dair herhangi bir belirleme yapılmamış, keyfiyet tamamıyla idareye terk edilmiştir. Oysaki Anayasanın 2. maddesinde devletin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti ilkesiyle mevcut uygulamanın bağdaşır yanı yoktur. Nitekim idare, işlemlerinde, hukuk devletinin öngördüğü adil ve kamu yararını gözetir bir usul izlemekle yükümlüdür. Ayrıca Anayasanın 7. maddesinde: "Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz."       denilmiş ve bununla birlikte, Anayasanın 123. maddesinde "İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. " ifadesi yerini almıştır. Bu itibarla kanunda temel esasları hiçbir somut kriter ile belirlenmeksizin uygulamaya konulmak istenen bir devlet yetkisinin, yasanın bu haliyle kullanılması anayasaya aykırıdır.

3-      Dava Konusu Kanun Hükmünde Anayasal Hukuki Güvenlik İlkesi Gözetilmemiştir.

Hukuk Devletinin temel ilkelerinden olan hukuki güvenlik ilkesi, idari işlemlerin az çok öngörülebilir olmasını gerektirir. Hukuki güvenlik, tek başına vatandaşın devlete olan güvenini değil, bununla birlikte mevcut hukuk düzenine göre istikrar kazanmış statünün devam edeceğine yönelik bir beklentiyi de beraberinde getirir. Vatandaşın devlete olan bağlılığı ve güveninin sağlanması ancak öngörülebilir bir belirlilik durumunda hukuk güvenliğinin gözetilmesiyle sağlanabilir. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi`nin (16.7.2010 tarih Esas Sayısı: 2010/29 Karar Sayısı: 2010/90) sayılı kararında; "Öte yandan "hukuk devleti"       ilkesi, yürütme organının faaliyetlerinin yönetilenlerce belli ölçüde öngörülebilir olmasını, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesini, ekonomik ve sosyal yaşamlarındaki tutum ve davranışlarını buna göre düzene sokabilmesini gerektirir. Zira hukuk devletinin gereği olan belirlilik ve hukuki güvenlik ilkesi, idarenin keyfi hareket etmesini engeller. Bunu gerçekleştirmenin başlıca yolu ise kural konulmasını gerektiren durumlarda bunların genel, soyut, anlaşılabilir ve sınırlarının belirli olmasını sağlamaktır."      şeklinde hukuki güvenlik ilkesini tanımlamıştır. Şüphesiz ki anayasal hüküm olan hukuki güvenlik ilkesine aykırı olacak yasa hükümlerinin, anayasaya aykırı olacağı ve iptali gerekeceği de açıktır. Yıllarca süren yöneticilik görevi gerek maddi gerek manevi olarak haklı beklentiler oluşturmaktadır. İstikrar kazanmış statüler nedeniyle memurların kariyer beklentileri hakkında devlet, öngörülebilir bir sistemi sürdürmek durumundadır. Oysaki söz konusu uygulama ile mevcut idarecilerinin tamamının kariyer hedefleri bir anda başka bir statüye tabi tutulmuştur.

Bunun yanında yöneticilerin haklı beklentisinin oluştuğu bir diğer husus da yöneticilik görevinin getirdiği mali haklardır. Mevcut yasa ile, istikrar kazanmış yöneticilik görevinin getirdiği mali duruma göre borçlanan, beklenti altına giren yöneticiler, bir an da hiçbir önlem almaksızın mali durumlarının değişmesinden mağdur olacaktır. 

Bu itibarla dava konusu anılan kanunun Geçici 10. Maddesinin 8. Fıkrasında öngörülen yöneticilerin yöneticilik görevlerinin sona ermesi anayasanın hukuki güvenlik ilkesine açıkça aykırı olup iptali gerekmektedir.

SONUÇ ve İSTEM:

Yukarıda arz ve izah edilen nedenler ve mahkemece resen gözetilecek hususlar dikkate alınarak; 01.03.2014 tarih ve 6528 sayılı kanunun 22/8. maddesiyle eklenen 652 sayılı KHK`nın 37. maddesinin 8. fıkrası ile geçici 10. maddesinin 8. fıkrasının Anayasaya aykırılığı nedeniyle somut norm denetimi yoluyla yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Anayasa'nın 152 . maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması ile Milli Eğitim Bakanlığı`nın .... tarih ve ........ edilen atama işleminin(EK-1) öncelikle yürütmesinin durdurulması ve dosya tekemmül ettiğinde iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

DAVACI

İMZA

EKLER:

1-Dava konusu işlem

Bafranın haberi, bafra
  • BafraHaber Yorum
  • Eğitim İş`ten Atanan Okul Müdürlerine İtiraz içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0