Uluslararası Uyuşturucu Politiları ve Halk Sağlığı Sempozyumunda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,uyuşturucu ile nasıl mücadele edileceğini ve bu konuda ailelere hangi görevlerin düştüğünü açıkladı.
AHİM'in zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri için verdiği kararı da sert bir dille eleştiren Erdoğan, 'AİHM'in Türkiye kararı yanlış bir karar. Dünyanın hiç bir yerinde zorunlu kimya dersini tartışma konusu olduğunu göremezsiniz, ama zorunlu Din Kültürü dersi her zaman tartışma konusu olur. Eğer din dersleri 'zorunlu olsun mu olmasın mı' konusu tartışılacaksa neden uyuşturucudan, terörden, ırkçılıktan, islami fobiden şikayet ediliyor?' dedi.
180 MİLYON UYUŞTURUCU KULLANAN VAR
Dünyada 180 milyon uyuşturucu kullanan var. Kullanımı her yıl 2 trilyon dolarlık kaybı beraberinde getiriyor. Elbette yasa dışı maddelerin kullanıma ilişkin uzmanların elinde veriler var. Gençlerin bu maddeleri kullanışın tek başlık altında toplamak mümkün değil.
Son yüzyıl içinde dünyamız çok büyük bir değişim yaşadı. Açıkcası maddenin dünyanın her yerinde manevi değerlerin önüne geçmeye çalıştığı bir değişim süreci yaşıyoruz. Bunu sadece islam çoğrafyası ile sınırlamak mümkün değil. Ayrıca sadece dinler değil, kültürler gelenekler insnaı ait olan ahlak karsılıklı saygı ve hoşgoru gibi kavramlar erozyona uğuyor. Bir varil petrol için insanların kanını akıtmak meşru görülüyor.
İNSANA AİT DEĞERLERİN YERİNE...
Dünyanın her yerinde insan ait değerlerin tek tek yok olduğunu; bunların yerine paranın, hırsın konduğu görürüyoruz. İnsana ait bir değeri alıp yerine para koyduğunuzda insanın tatmin duygusu yok oluyor. Azla yetinme duygusu hızla yok oluyor.
Bunların yerıne koyulan değerler ise insan oğlunu doyurmuyor. Onları mutlu huzurlu yapmıyor. İnsanın mutlu olmasını sağlamıyor. Hem uyuşturucunun hem de istismarın tam da böyle durumlarda devreye girdiğini görüyoruz.
Ellerinden tutunmayan, onlara aydınlık istikamet çizilmeyen gençler bu açığı kapatmaya çalışıyor.
ORTADOĞU'DAKİ TERÖRÜ İSLAM DİNİ İLE BAĞDAŞTIRANLAR...
Erdoğan Ortadoğu'daki terör olayları ile ilgili olarak, 'Ortadoğu'da devam eden terör örgütlerini İslam dinine izafe etmek gerçeği saptırmaktan başka bir şey değildir. Ne islam dini ne de başka semavi bir din böyle bir şiddeti asla ve asla maruz göstermez.Dünya bir tedbir içerisinde toplatılar yapıyor. IŞİD terör örgütü Ortadoğu'da kendine göre mücadele verirken benim ülkemde 32 yıldır devam eden PKK terör örgütü var. Acaba bu dünyaı neden ilgilendir miyordu?' dedi.
Bunun uzantılarına bakıldığında diğer ülkelerinde bağlantısı var. Acaba Avrupalı dostlar neden bundan rahatsız olmadı. Çünkü terör örgütünun önünde İslam kelimesi yoktu. Dertleri başka... Bizim dinimiz İslam teröre yer vermez, barış dinidir, barışın ta kendisidir. Bu örgütlere İslami terör örgütü diyerek gerçeği perdeliyorlar.
IŞİD TERÖR ÖRGÜTÜNDE AVRUPALILAR DA VAR
Dünyanın en büyük küresel krizi başladığında biz uyarıyı yaptık. Birileri sınırsız kazanırken birilerin aç kalması sürdürülebilen bir durum değildir. IŞİD terör örgütünde Avrupalılar da var. Bunların arasında uyuşturucu bağımlıları, macera arayanlar da var. Batalık kurumadan sinek hep olur.
Suriye'den kaçanlara kapımızı kapatamayız çünkü bizim inancımız buan izin vermez. Şimdi soruyorum Ey Avrupa senin şefkat elin yok mu? IŞİD'in elindeki silahlar bunlardan gelen silahlar, bunları gazetelerde okuyoruz, görüyoruz.
AİHM'İN DİN KÜLTÜRÜ KARARI
AİHM'in Türkiye kararı yanlış bir karar. Dünyanın hiç bir yerinde zorunlu kimya dersini tartışma konusu olduğunu göremezsiniz, ama zorunlu Din Kültürü dersi her zaman tartışma konusu olur. Eğer din dersleri 'zorunlu olsun mu olmasın mı?' konusu tartışılacaksa neden uyuşturucudan, terörden, ırkçılıktan, islami fobiden şikayet ediliyor?
Uyuştrucu, şiddet, ırkçılık gelir onun yerini doldurur. Uyuşturucu çetelerinin gençlerimizi ellerimziden almasına 'özgürlük' deyip sessiz mi kalacağız?
GENÇLERİMİZİ BU 'MODERN VEBADAN' UZAK TUTALIM
Yol yakından tedbirlerimzi alalım, gençlerimiz bu 'modern vebadan' uzak tutalım. Birçok kişi meselenin güvenlik boyutuna bakıyor. Elbette polis, asker devletin tüm birimleri bu mesele ile karalı bir şekilde mücadele edeceltir. Ancak evde mücadele yoksa devletin mücadelesi yeterli olmaz.
'BENİM ÇOCUĞUM ASLA KULLANMAZ' DEMEYİN
'Benim çocuğum asla kullanmaz' diyen anneler AMATEM'in önünde. Mücadeleye en önce sınıflarda, kitaplarda başlamalıyız. MEB müfredatımız çocuklara pozitif bilimleri anlatırken çocukları terörden ırkçılıktan ve uyuşturucan uzak tutacak şekilde yeniden ele alınmalıdır.
Manevi olan ile maddi olanıı çatıştıran değil buluşturan bir kalkınma modeli Türkiye'den dünyaya örnek olacak.
Bafranın haberi, bafra
