"Neden yazmıyorsun" diye soranların arasına, "bıçaklandıktan sonra yazmıyorsun" diyenler de eklendi. Hatta açıkça, "bıçaklandıktan sonra korkmuş yazmıyorsun" diyen de çıktı.
Ben sanki her gün Bafra`nın medarıiftiharı, güzide mafyamızı yazıyormuşum gibi...Bir kinaye, bir kışkırtma, bir tahrik...Yazamadım efendim, yazacak vakit bulamadım.Önce yumruklandım...Sonra bıçaklandım.Yumruklayan, gazeteciyi yumruklamaktan değil, polise mukavemetten tutuklandı.Bıçaklayan, gazeteciyi bıçaklamaktan değil, berber cinayetinden tutuklandı.
Yazamadık, az vakit geçsin dedik.Ardından da darbeye maruz kaldık.Anlayacağınız, patırtı kütürtü darbe derken yazacak vakit bulamadık.
Peki, madem çok istiyorsunuz yazayım.3 ay önce yazmam gerekenden yerden başlayayım.
Beni yumruklayanı/yumruklatanı, bıçaklayanı/bıçaklatanı değil,Bana sahip çıkmayanları,Şehrinin gazetecisine sahip çıkmayanları yazayım.Bu gazeteci, neden yumruklandı, bıçaklandı diye sormayanları;bir kınamayı, bir geçmiş olsunu, bir ziyareti çok görenleri;
arkamda durmayanları yazayım...
Şimdi efendim, bir şehirde -Bafra gibi kof değil, normal bir şehirde- bir gazeteci işinden dolayı bıçaklanınca şehir ayağa kalkmaz ama şehrin temsilcisi dediğimiz Kaymakamı, Reisi, Vekili ve onlardan gerisi ivedilikle geçmiş olsun der, yatıyorsa yattığı yere, oturuyorsa oturduğu yere ziyaret eyler, sonra da yüreğinin yettiğince bir kınama yayımlar.Amiri, memuru da yettiğince geçmiş olsun der, ziyaret falan eyler...Ve hepsi aslında demek ister ki;Biz gazetecimize, özgür basına sahip çıkıyoruz.Arkasında devlet ve millet olarak varız.
Bıçaklayan/bıçaklatan da anlar ki, biz devlete/millete bıçak attırmışız, sert kayaya çarpmışız...Ancak öyle olmadı...Zihni Başkan, telefon açıp "geçmiş olsun" dedi.Ne bir ziyaret, ne bir kınama!Bafra Kaymakam vekili Türkoğlu,Bırak kınamayı, ziyareti; ne aradı ne de sordu!Bafra`mızdan çıkarttık diye sevindiğimiz Vekil Orhan Kırcalı ise üç gün sonra aradı,Ne bir ziyaret, ne bir kınama!
Hal böyle iken, Adaletin temsilcisinin, Polis Şefinin "geçmiş olsun"u çok görmesini mazur görmeliyiz.İyisi mi ben bıçaklandım diye göbek atayımBu zevatın sahip çıkmadığı bir yerde ölmediğime dua edeyim.
Tabi durum bu kadar da kötü değil...Arayanım, soranım, gelenim, gidenim de vardı.Çiçek gönderecek kadar ince ruhlu Medibafra,
Kınama yayımlayacak kadar yürekli Eğitim Sen ve Gökder vardı...
Kınama beklediklerimden arayanlar!Arama beklediklerimden mesaj atanlar!Ve hiç beklemediklerimden, aramalar, mesajlar vardı...Bir de, artık umursamadığım, aramayı sormayı dahi beceremeyen CHP...Her birine tekrar teşekkür ederim...
Bu şehir için bir satır yazmaya değmez.Ben iyisi mi kendim için yazayım.Bu hayatta kendime biçtiğim rol için yazayım.Kendi rolümü oynamak için yazayım.
Otunu, itini, kaldırımını, taşını yazayım...
Ayrıca artık, adımla, "Ali İhsan" olarak yazayım.Ortalık editör kaynıyor, at izini, it izine karıştırmayayım...
Ali İhsan
Bafranın haberi, bafra
