Hatıralar, Günlükler ve Yaşamımıza Yön Verenler

Hatiralar gunlukler ve yasamimiza yon verenler
Değerli okuyucularım,
Sizlerle en son 18 Temmuz 2016 gün yayınlanan yazımla sohbet etmiştik. 2 ay geçti aradan, aslında haftada birde olsa sizlerle buluşmak, paylaşmak, dertleşmek çok güzel olmasına rağmen bende kendime 2 ay izin verdim.
Bu arada odamda ki kütüphanemle halleştim. Geçmiş günlere doğru yolculuklar yaptım. Dokümanlarımı inceledim. Yeni kitaplar okumaya eskilerden notlar almaya çalıştım. Tabiî ki ulusal haberlerin yanında Bafra haberlerini titizlikle takip ettim. Ve düşündüm yazacak, paylaşılacak o kadar çok konu var ki. İnşallah kış gecelerimizde uzun uzun sohbetler etmeye çalışacağız.
Son yazımda “Bu Vatan Hepimizin Gidecek Başka Yerimiz Yok” demiştim. Bu gün bu sloganıma daha çok önem verdiğimi ve üzerinde düşünmemiz gerektiğini çok daha iyi anladım.
Bizleri bölmek parçalamak isteyen dış güçlerden ziyade içimizdeki ihanet şebekelerinin, vatanımıza verdiği zarar o kadar büyük ki orta doğunun karanlık ve acımasız derinliklerinde boğulmak isteniyoruz. 
Başımızın üzerinde olması gereken değerlerimizi devamlı yıpratıyor zararlar veriyoruz. Artık şu bilinmelidir ki Cumhuriyet, Demokrasi, Laiklik, Hukuk un üstünlüğü ve Dünyanın kabul ettiği Mustafa Kemal Atatürk bizim vazgeçilmez değerlerimizdir. Elbette Dini inançlarımız, Bayrağımız, vatanımız bu değerlerin himayesinde ve korumasındadır. Bu arada 100 yıllık tarihimizi yeniden inceleme ve notlar alarak çalışma imkânı buldum. Bazı olaylar her 10-20 yılda aynı sunumla önümüze gelmekte olup ne acıdır ki toplumumuzda değerlerimiz kullanılarak yer bulmaktadır.
15 Temmuz vatanımız için bir dönüm noktasıdır. 
Değerli okurlarım bu günü hafızalarımıza kaydetmek ve unutmamak gerekir. Çünkü bizler millet olarak geçmişi çabuk unutuyoruz. Affetmeyi erdemlik olarak kabul ediyor ve sonunda büyük zararlarla karşı karşıya kalıyoruz. Herkes cezasını çekmeli.  Affetmek elbette büyüklüktür lakin herkes yerini bilmeli dir.
Bağımsız, hiçbir gücün hâkimiyetinde olmayan hukuk adamları yetiştirilmeli, toplumumuzda hepimizin haklarını ancak erdemli hukukçular yetiştirirsek koruyabiliriz. Devlet içinde görev alan tüm kişiler bulundukları görevin hakkını tarafsızca yapmalı artık şu torpil denilen kayırmalar olmamalıdır.
Değerli dostlarım dilek ve temennilerim ile başlamak istedim. Arzumuz huzur, güven içersinde yaşamak. Nerden gelirse gelsin terörü lanetlemek.
Ben daha çok araştırma yazılarımla sizlerle olmak, Yarım kalan yazılarımızı tamamlamak tarihimizde yolculuklar yapmak geçmişimizden örnek alarak geleceğimize güvenle bakmak ve topluma örnek olmuş değerlerimizin hayatlarını kaleme almak istiyorum. Edebiyat ve sanat değerlerimizi ön plana çıkarmak yapılan hizmetler hakkında bilgiler alarak sizlerle paylaşmak arzusundayım. 
Edebiyatın tanımını yapan Atatürk der ki: 
“Edebiyat denildiği zaman şu anlaşılır: Söz ve manayı, yani insan dimağında yer eden her türlü bilgileri ve insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları çok alakalı kılacak surette söylemek ve yazmak sanatı.
Bugün içindir ki edebiyat, ister nesir halinde olsun, ister nazım şeklinde olsun, tıpkı resim gibi, heykeltıraşlık gibi, bilhassa musiki gibi, güzel sanatlardan sayıla gelmektedir.”
“Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.”
En kısa zamanda görüşmek üzere hoşkalın , hoşçakalın..
Saygılarımla..
İdris Anarat

  • BafraHaber Yorum
  • Hatıralar, Günlükler ve Yaşamımıza Yön Verenler içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0