Kırdılar

Halkımızı Bilinçlendirme Derneğimiz “HA-Bİ-DER” in Kuruluş Amaçları Esasında, Avrupa Birliği MFİB. Hibe Programlarını kazanmış Bilimsel Projelerimizin ifadesi için Derneğimizde kolay, anlaşılır stantlar yapıyoruz.
İşte, bin bir müşkülatlarla yaptığımız “Birdirbir Oyunu” oynayan çocuklar standımızı kırıp, dökmüşlerdir…
Yalnız standımızı mı? Amaçlarımızı da kırıp dökmüşlerdi. Asla vazgeçmek yok.
Yenisini Yapacağım.
Kırılan bu standımızın Projesini hazırladığımda, Kurabilmek için savaştım.
Bu standı Dernek binamızın caddeye bakan yüzünde bir buzdolabı kapağı üzerine kurmayı tasarlamıştım. Aradım, sordum, durdum olmadı. Sonra dostum Sayın Aşkın Bey’ e gittim. İkilemedi, “Derhal alabilirsin” dedi. 
Kapağı ve biraz da demirler aldım. Teşekkürler Sayın Aşkın dostum, Milletimizin çocukları adına Teşekkürler Sevgili dostum. 
Yine Aşkın Bey’ in gösterdiği karşıki demirciye gittim. Tasarladığım Proje gibi buzdolabı kapağını ve demirleri düzenledik. Demircinin parasını verdim. 
Peki, nasıl götüreceğim. Araba tutacak param yoktu. Gece olmuştu. Demirci, “Hocam hepsini götüremezsin, birazını yarın götür” dedi. 
Tellerle, iplerle sardım, bağladım. Sıkıca tuttum iki yanıma tarttım, aldığım gibi yoldayım… Fakat gittikçe ağırlaştı, gücüm kalmadı, ağırlaştıkça ağırlaştı… Birini bıraktım, diğerini ilerlettim. Döndüm diğer parçaları aldım, ilerlettim. Çok yoruldum. Yolda öğretmen arkadaşım Sayın Rüstem Atmaca’nın dükkanının önünde oturdum, soluklandım. Yola koyuldum. Zar-zor… İşte Derneğimizin önündeyim. Yorgunluklarım bitti…
Yarınki gün, yine bin bir müşkülatlarla Ankara-İstanbul’dan temin ettiğim bebek mankenlerin “Birdirbir Oyunu” oynayan mankenleri bu hazırladığımız buzdolabı kapağına monteye başladım.
Bu iş için gerekli alüminyum tel, pense, vidalar aldım. Günlerce, gecelerce çalıştım, Tasarladığım Projeye uygun şablonlar kestim,  ölçtüm-biçtim başardım… Monte işi bitti, çok da güzel oldu. 
Pek Çok mutlu oldum…
Artık sıra binanın caddeye bakan yüzüne bu stant kapağımı monteye gelmişti…
Yardımcım Sn Bilal Can ile Dernek binamızın ön yüzünde yer, nokta tespiti yaptık. Yine şablonlar hazırladım, açısına kadar hesapladık. Ustalar tuttum. Monteyi tasarladığım gibi ön duvara yaptık. Pek de yakıştı. Tam tasarladığım gibi bir stant oldu.
Yine işçiler tuttum, stantla duvar arasını betonla doldurduk. Her ihtimallere karşı sağlamlığını sağlamak istedim, düşündüğüm gibi de pek sağlam oldu. Yine sıvacı ustalar buldum sıva ile daha da güzelleşti.
Bu güzellik yetmezdi ki… 
Artık bu standımız; HA-Bİ-DER Kuruluş ve Proje amaçları Bilimsel esaslarını tam yansıtması gerekiyordur, sıra bu esasta Bilimsel sözlerin yazılmasına gelmişti.
Yine çalışmalarımı çok iyi anlayan reklamcı dostum Sayın Bilal Reklama gittim. Hazırladığım yazı metnini Uygun fiyatla, derhal yazdı verdi. 
ÇOCUKL AR OYUNLA, ARKADAŞLARIYLAÖĞRENİR, GELİŞİRLER HA-Bİ-DER 
Yazıyı standa yapıştırdın. Bu renkli yazı ile stant bir başka güzel oldu ve Güçlü Anlam kazandı… Defalarca karşısına geçtim, geçtim baktım, baktıkça dinlendim…
Duramadım bu güzelim ve anlam dolu standa bir de çatı gerekti. Aradım, araştırdım… Nihayet çatı yapan Sayın Şaban Arı ile tanıştık, buluştuk, konuştuk. Çatı kalıp gerekli idi. Marangoz arkadaşım Sayın Celal Bey’ e koştum. Çizdiğim şablonlara uygun ahşap çatıyı yaptık. Parasını ödedim. Derhal yine koşarak çatıcı Şaban Bey’e gittim, Tasarladığım gibi kırmızı şıngıllarla ahşap çatımızı kapladık. Borcumu sordum, “Hocam borcun yok” dedi. 
Sayın Şaban Bey Sohbetlerimizde bizi, Projelerimizi anlamıştı, öneminin fakındaydı. Sayın Şaban Arı Bey devam etti, Hocam Milletimize bizim de bir katkımız olsun.” dedi.
Çok sevindim anlaşılmak çok güzeldi…
Bu sevinçle koşarak çatıyı Derneğe taşıdım ve yerine monte ettim. 
Yine defalarca karşısına geçip geçip baktım. Çok, çok güzel ve anlamlı olmuştu…
Bütün yorgunluklarım gitti…
Çok Mutluydum…
03 Şubat 2017 Cumartesi günü 
Bir hastalığımdan dolayı Hastaneye yatacaktım. Dernekte cihazları, ışıkları kapatmış mıyım, Elektrik fişleri çekmiş miyim düşüncelerimle derneğe kontrole gittim…
Derneğin önüne geldim ki… Çarpıldım, çöktüm, üzüldüm… 
Üzüntüden içim parçalanıyordu… Ağlıyordum…
Bu standımızı kırıp dökmüşlerdi…
Kendimi toparladım. Gerektiği gibi Kaymakamlığa, Emniyete başvurdum, durumu bildirdim. Gerekli takipler Cumhuriyet Savcılığınca yapılıyor…
Ancak kim veya kimler kırıp yapmışsa, “Sizlere sesleniyorum, ne yaptınız? Ben77 Yaşında Emekli bir Öğretmenim, gördüğünüz gibi bin bir müşkülatlarla ülkemize, milletimize bir yarar sağlamak, bir NEFES olmak için savaşıyorum… Yalnız malımıza zarar vermediniz. Böyle zorluklarla yapılmış emeği yok ettiniz… 
Derneğimiz Kuruluş Amaçlarını, Proje amaçlarımızı kırıp-döktünüz… 
Milletimiz için kendisini adamış bu yaşlı Öğretmenin umutlarını Kırıp-döktünüz… 
Korumanızı beklerdim, Bekliyorum da…
Derneğimizin bulunduğu cadde karanlık ve loştur, YEPAŞ’a aydınlatma için 2016 yılı içinde şifai ve yazılı başvurularda bulundum. Şu ana kadar bir sonuç görülmedi…
Yine aynı nedenlerle Emniyet Müdürlüğüne de rica ettim. İstedim ki bu karanlık caddeyi polis ekipleri daha sıkça denetlesin, görülsünler ki suça meyilli insanlara caydırıcı olur düşünüyordum…
Sayın Değerli İlgililer
Sayın Kaymakamımız, Sayın Emniyet Müdürümüz, Sayın Belediye Başkanımız, Sayın YEPAŞ Müdürümüz;
Biliyoruz ki BAFRA birçok illerden daha büyük bir kenttir. Elbette işleri çoktur, yoğundur. Ancak farklı olaylar, gelişmeler görülür. Bu gelişmeler Mülki amiri bulunduğunuz Şehrin, Bafra’mızın, ülkemizin yararına gelişen farklı gelişmelerin farkındalıkla yollarını açmanın, sahiplenmenin sayılmaz yararlar sağlayacağı çok açıktır. Sonuçları tamir edilemeyecek olaylar oluşursa… Ne yaparız… 
Saygılarımızla.
Yaşar ÖNBAŞ
Öğretmen
HA-Bİ-DER Genel Başkanı

  • BafraHaber Yorum
  • Kırdılar içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0