Zühtü Kurt’un ardından

Zühtü Kurt’un ardından

90-91 yıllarıydı, Kızılırmak Dershanesinde henüz ilkokul seviyesinde eğitim alıyorduk ama dersimize giren bir hocamız, bize müfredatın dışında konular anlatıyordu, dersini merak ediyorduk. 

Mesela, toplu iğne başının parçalandığında atom enerjisine ulaşabileceğimizi, bunu yapan mühendislere ihtiyacımız olduğunu söylüyordu. 

Dindar bir insandı ama on yaşındaki çocuklara bilimin derinliğini anlatacak kadar da açık bir kafaya sahipti. 

Derslerden sonra çarşıda esnaflık yapardı, ne zaman görseniz bir abi sıcaklığı ile sizi kucaklardı. En son geçen sene görmüştüm kendisini, Zühtü Hocam diyerek yanına gitmiştim. Pazar günü vefat ettiğini öğrendim, üzerimde emeği olan Zühtü Kurt Hocama rahmet diliyorum…

Zühtü Hocanın vefat haberini alınca maziye uzandım, Bafra’daki eski hocaları, eski okulları, eski öğrencileri hatırladım. 

90’lı yılların İmam-Hatip’ini hatırladım; Hukuk, mühendislik, tıp ve daha  birçok bölüme öğrenciler yetiştiriyordu. Ya bugünün İmam-Hatip’i? Tıp, hukuk kazanan öğrencisi var mı acaba? 

Bafra Anadolu Lisesi’ni hatırladım, benim de mezun olduğum bu okul nice dereceli öğrencileriyle yıldız gibi parlayan bir eğitim kurumuydu, bugün ise anılarını tüketiyor adeta. 

Sonra aklıma Bafra Lisesi geldi, bir kültür, bir marka, bir timsaldi bu okul, 70’li, 80’li yıllarda yetiştirdiği başarılı öğrencileriyle yüz akı olmuştu. Bugün kim çocuğunu isteyerek Bafra Lisesi’ne verir acaba, merak ediyorum.

Yine bir Ticaret Lisemiz vardı, eski mezunlarının birçoğu iş hayatının içinde yer alıyor, bugün yetişen gençler aynı başarıyı gösterebiliyor mu?

Mesela son dönemin parlayan ışığı Öğretmen Lisesi vardı, çocuklar müthiş başarılar sağlıyorlardı, ama okulu kapatıp İmam-Hatip yaptılar.

Şimdi Fen Lisemiz var, bu geleneksel okulların başarısını yakaladılar mı, bilemiyorum. 

Eğitim politikası, milli bir politikadır, ulusal çapta tatbik edilir. Bugün artık Cumhurbaşkanı’nın ifadesiyle hepimiz biliyoruz ki, AKP hükümetleri eğitim politikasında başarılı olamamıştır. Erkan Mumcu’dan, Ömer Dinçer’e, Hüseyin Çelik’ten Ziya Selçuk’a varıncaya kadar ilgili ilgisiz birçok ismi eğitimin başına verdiler. Son 17 yılda kaç farklı şekilde liseye ve üniversiteye girdik desem, aklınız karışır. İki kardeşin peş peşe yıllarda iki farklı sınav sistemine tabi olduğunu gördük.  

Son yıllarda İmam-Hatip fetişizmi yaşatan bir zihniyetle karşı karşıya kaldık, her yere imam-hatip okulları açılıyor, ‘’Dindar bir nesil’’ sloganıyla halkı İmam-Hatip’lere yönlendiriyorlar, ama aksiliğe bakın ki gençler arasında, ‘’Deizm ve ateizm’’ yaygın bir düşünce haline geliyor. Dindar nesil derken, dinsiz bir neslin tohumlarını atan AKP hükümetleri, yetersiz eğitim alan gençlerin toplumda nasıl bir tehlikeye sebep olduğunu halen anlayamadı. Bugün konuştuğumuz kadın cinayetleri neden her geçen yıl artıyor, bunu anlayamadı.

Eğitimi bina yapmak olarak görüyorlar, her ile üniversite diyerek şehirlere boş binalar diktiler, akademisyenin olmadığı akademiler kurdular, lise öğretmenlerinin ders anlattığı lisans bölümleri icat ettiler. Yazık değil mi? Eğitilmeyi bekleyen milyonlarca genç varken bunları sadece İmam-Hatip merkezli bir sisteme sokmak, yazık değil mi? 

Sözün başına vesile olan Zühtü hocamıza tekrar rahmet dilerken, onun gibi din ile ilmi ayırabilen ufku açık milliyetçi öğretmenlerimizin Bafra’mıza bundan sonra da hizmet etmesini temenni ediyorum.  

Av. Afşin HATİPOĞLU
27 Ağustos 2019

[email protected]

  • BafraHaber Yorum
  • Zühtü Kurt’un ardından içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 1
User defaultYorum Id: 94493
15 Mayıs 2020
10:18
  • Yorum Id: 94493
  • 15 Mayıs 2020
  • 10:18

Allah rahmet etsin sayın öğretmenime. ben şanlıurfa siverek ilçesi belören köyü ilkokulundan tacettin bayındır. sayın öğretmenimin ellerinden öpmek için sordum, soruştudum. ancak sayın öğretmenimin sadece samsunlu olduğunu bilirdik. internette de çok aradım, ancak bir türlü izine ratlamadım. allah rahmet esin hocama. evini ve ailesini ziyaret etmek isterim.