Neyzen Tevfik'in aile şeceresi , çocukluk ve gençlik yılları

Neyzen hakkında bu güne kadar çok makale ve kitaplar yazıldı. Bu arada 2010 yılında kendisini tanımaktan gurur duyduğum Neyzen hakkında yüksek lisans tezini hazırlarken misafirim olan ve bilgilerimizi paylaştığımız değerli hocam Sultan Sarı Hanımefendinin yapmış olduğu çalışmanın Neyzen’in hayatını anlatan en kapsamlı araştırma olduğuna inanıyorum ve bu bilgileri paylaşmama izin verdiği için kendisine teşekkürlerimi iletiyorum…
Bu bilgiler ışığında Neyzen hakkında ilk çalışmayı Münir Süleyman Çapanoğlu yapıyor. (1908-1942) yılları arasındaki yaşamından bahsediyor. Emekli Komiser Muhittin Kutbay 1946-1947 yıllarında röportaj yapar ve “En son dakika” gazetesi sahibi Rasim Us tarafından  bu yıllarda yüzkırkbeş sayı olarak yayınlanır. Daha sonra Hilmi Yücebaş tarafından geniş kapsamlı bir kitap hazırlanır ve yayınlanır.
Kendisi de hemşehrimiz olan Bafralı Seyit Kemal Karaalioğlu tarafından hazırlanan ve Bafra Kolay Köyü akrabaları hakkında bilgi veren bir yazarımızdır.
Yine Alpay Kabacalı’nın bir eseri mevcut, Şevki Koca ve Murat Açış tarafından hazırlanan bir kitap mevcuttur.
Elimizdeki şecereden de anlaşılacağı üzere Hafız Mustafa Bafra Kolay Köyü’nde imamlık yapan bir kişidir. İbicoğulları adı ile anılan sülalenin bir ferdidir. Hafız Mustafa’nın sesi çok güzeldir. Bafralı Hacı Ahmet Paşa bu sese hayran olur ve kendisini Bafra Camii Kebirinde (Büyük Cami) görevlendirir. Caminin etrafında bulunan üç konak bu aileye aittir.
Neyzen’in babası Hafız Hasan Fehmi hakkındaki bilgiyi 22.9.1966 yılında Neyzen’in Kardeşi Şefik Kolaylı’nın isteği üzerine şecere hazırlayan Ahmet Çizmeli Beyin belgesinden aynen geçelim..
“Kolaylıoğlu Hafız Mustafanın oğlu Hasan Fehmi, 3 yaşında iken vefat eden anası Samsun’un tarihi ailelerinden, Canik oğullarından Mehmet Efendinin kızıdır. Hafız Hasan Fehmi İstanbul’da Karaca Mustafa Paşa medresesinden icazet almış, Bahçe kapısındaki Hamidiye Medresesinden ruus icazeti alan ve kur’a Hafızı olan Hasan Fehmi efendi o vaktin Darül Mualliminden (Orta öğretmen okulu) 5 Ağustos 1292 (1874) yılında mezun olmuş ve aynı sene içinde Muğla’nın Bodrum ilçesindeki ilk Rüştiye mektebini kurmuştur.”
 Hasan Fehmi Efendi, Bolulu Müstakimler Köyü’nden Hatipoğullarından Abdurrahman Efendinin kızı Emine hanım ile evlenir. Neyzen babasının görev yaptığı Bodrum’da R.1296 (M.1879-1880) yılında dünyaya gelir.
Neyzen ilk eğitimini babasından alır. İlkokulu Bodrum İptidai Mektepte tamamlar. Rüştiyede babasının öğrencisi olur. Arapça ve farsça öğrenir. Yaramaz bir çocuktur. Bodrum’a sık gelen halk şairlerini dinler ve ilk şiirlerini o zamanlarda yazmaya başlar… Yedi sekiz yaşlarında  babası ile Tepecik Kahvesinde dinlenirken oraya gelen iki garibin bir çubuğu üflemesi ile mest olur… Daha sonra babasından bunun ney olduğunu öğrenir.
Bir gün babası ile okul çıkışında Köşk içi Meydanından geçerken sesler duyarlar ve kalabalığın arasında sırıklara takılmış kesik başları görürler. (Muğlalı kel Mülazım ağa müfrezesi o bölgede taşkınlık yapan çeteleri durdurmuş ve sırıkların üzerindeki başlar onlara aitmiş.) Bu durumu gören Tevfik çığlıklar atmaya başlar babası onu yakınlardaki bir dükkana zoraki götürür.
İşte ilk rahatsızlığı ve Urla’da başlayacak olan sara nöbetlerinin kendi ağzından bu olaydan sonra olduğunu söyler...
Bu olaydan sonra babası onu daha serbest bırakır. Hasan Fehmi Efendi 1893 yılında Urla Rüştiyesi öğretmenliğine tayin edilir. Urla’ya geldiklerinde Tevfik Rüştiyeyi bitirmiştir. Aile onu İzmir İdadisine göndermek ister, lakin ne acıdır ki 12 Ağustos 1894 tarihinde kendi ifadesi ile ilk sara krizine girer. Ailenin zor günleri bu rahatsızlıktan sonra başlar. Babası görevi dolayısıyla bir yere ayrılamaz lakin annesi ile Tevfik tedavi olmak üzere İstanbul’a giderler. 6 ay orada kalırlar. Karaköy’de muayenehanesi bulunan Musevi Doktor Pepo “neye merakı varsa onunla ilgilensin “ demesi üzerine tahsil hayatı sona erer.
Urla’da günlerini keyifle sorumsuz halde geçirmeye başlar. Aile onu artık serbest bırakmıştır. Bir gün Urla çarşısında dolaşırken bir berber dükkânından gelen ney sesini işitir. Ney üfleyen Berber Kazım Ağa’dır. Dükkâna girer kendisine ney dersleri vermesini rica eder. Babasından da izin ile ilk ney derslerini almaya başlar. Ney öğrenirken bir taraftan bağlama, cura ve tambur çalmayı da öğrenir…
Hasan Fehmi Efendi Tevfik’te düzelmeler görüp onu ideali olan İzmir İdadisinde okutmak için İzmir’de bir ev alır ve aileyi İzmir’e yerleştirir. Ne yazıktır ki emeline erişemez, bir ay idadiye devam eden Neyzen okuldaki yaramazlık ve hırçınlığı sonucunda okulu bırakır.
İlk Mevlevihaneler ile tanışması da bu yıllarda olur. 1895-1896 yıllarında İzmir Mevlevihane’sinde Neyzen başı Cemal Beyden dersler almaya başlar.. Cemal Beyden ders alırken aynı zamanda Bahri Baba tekkesi Şeyhi Halil Dededen sema dersleri alır.
İzmir yıllarında Mevlevihane’nin mudimleri olan şair eşref, Tokadizade Şekip, Bıçakcızade İsmail Hakkı gibi edip ve şairlerin meclislerinde bulunur. Mevlevihane’de Fuzuli divanını okur. 12 Mayıs 1898 tarihinde İzmir’de çıkmakta olan Mutebes dergisinde bir gazeli ilk defa yayınlanır. Şiirin altında Urla Mektebi Rüştiyesi Muallimi evvel Hasan Efendi mahdumu Tevfik imzası vardır…
İçki ile tanışması da bu yıllardadır. Rahatsızlığı nedeni ile serbest bir hayatı seçen ve ailesinin de onu serbest bırakması sonucunda  ney ve mey bir arada gitmeye başlar….
İdris Anarat

  • BafraHaber Yorum
  • Neyzen Tevfik'in aile şeceresi , çocukluk ve gençlik yılları içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0