Değerli okurlarım, Yunanistan gezimizin bugün sizlerle önemli bir şehrinde buluşacağız. Bafra’mızın çeşitli mahalle ve köylerinde yaşayan Rum kökenli kardeşlerimiz ve komşularımızın mübadele yolu ile Yunanistan’a gönderilmesi sonucu ve Bafra isminden kopmamak için Drama yakınlarında kurdukları adına hatıralarını canlandırmak ve yaşatmak için Yeni Bafra (Nea Bafra)   ismini verdikleri güzel şirin şehre doğru yola çıktık.

Hepimizin heyecanı hat safhada. Vatanımızdan Bafra’mızdan kilometrelerce uzaklıkta olan Yeni Bafra’ya gidiyorduk. Şehre girmeden önce Yunanca ve Türkçe yazılı levhaları görünce hep birlikte heyecanımızın artık son noktasında idik.

Otobüsümüz burada durdu ve levhaların önünde fotoğraflar çekinmek üzere sıraya girdik. 

Değerli okurlarım bu levhalar gösteriyordu ki, bizler Bafra’mızın kıymetini bilelim. Bafra ve çevresinde yaşayan veya buraları gezmeye gelenler bu güzel şehrimizi unutamıyorlar. Yıllardır takip ettiğim kadar şehrimize memur olarak gelen çok arkadaşlarımız Bafra’mıza yerleşmişler ve bizlerle beraber mutluluk içersinde yaşamlarına devam etmektedirler. Burada bu hissiyatımı sizlerle paylaşmak istedim. 

Yeni Bafra meydanına girdiğimizde kalabalık, yüzleri gülen Türkçe konuşmak için zorlansalar da, hoş geldiniz-hoş geldiniz sözleri ile karşılandık.

Ne müthiş bir tablo idi, hepimiz ayrı ayrı kişiler ile ayaküstü sohbetler ediyorduk. Beraber yolculuk ettiğimiz mübadil arkadaşlarımız nasıl Yunanistan’daki şehir ve köyleri soruyorlar ise onlarda Bafra merkez mahalle ve köylerini soruyorlar babalarının, dedelerinin hikayelerini Rum kardeşlerimizde bizlere anlatıyorlardı. Bu isimlere hiç yabancı değildik. Asar, Kuş bükü, Selemelik, Köstenuşağı hatta birkaç kişi benim köyümden yani Kolay’dan, Kamberli’den bahsediyorlardı. Onlarda bir gün buralardan göç ile gelen dede, anne ve babalarının çocukluk gençlik günlerini geçirdikleri bu yerleri merak ediyorlardı. Bunları anlatmak çok kolay değil, Yaşamak gerek…

Yeni Bafra Kültür ve Dayanışma Dernek Başkanı sayın Chatzisawridis Pavlos hava kararmadan bizleri Yeni Bafra’yı gezdirmeyi istediklerini söyledi. Hep birlikte İlk geldikleri ve çadırlar kurarak yerleştikleri meydana gittik. Dedelerinin, baba ve annelerinin Bafra’dan gelince çok zorluklarla karşılandıklarını bugün ki yaşayanların yüzde doksanının bu ailelerin çocukları olduklarını dışarıdan fazla kimsenin buraya yerleşmediğini, Büyüklerimiz buraya gelince Samsun Bafra’da öğrendikleri İmece usulü ile buraya binalar yaptıklarını ve ilk binada Okul binası olduğunu ifade etti.

Rahmetli Amcam Kemal Anarat (Namık Anarat’ın babası) Buraya yıllar evvel gelmiş ve 45 gün misafirleri olmuş. Kamberli köyünde daha önceleri bizim Akraba Şenliği yaptığımız ve Kaplan Seynüç dediğimiz çiftlik ve yerleşim yeri olan mevkide Rum kökenli komşularımız olmuş. Onları da Bafra’da misafir etmişiz. Namık Anarat babasının misafir olduğu aileyi ziyaret etti. Şunu bir daha ifade etmeliyim ki, dost olmak paylaşmasını bilmek Din, Dil, Irk tanımıyor, sevmesini bilene…

Yeni Bafra’dan, daha önceki senelerde Bafra’mıza gelen Emekli Yazı İşleri Müdürümüz Necmettin Özel beyin ailesi tarafından misafir edilen ailelerin çocukları ile Necmettin bey uzun uzun sohbetler etti. Tekrar kendilerini Bafra’mıza davet ettiler. Bu sohbetler o kadar içten ve samimi bir hava içersinde geçiyordu ki ayrılmak mümkün değildi. Lokal olarak kullandıkları büyük bir mekanda bizleri ağırladılar. Karşılıklı günün anlam ve manasını anlatan konuşmalar oldu. Buradan götürülen hediyeler takdim edildi. Bu arada Musiki Cemiyetimizin değerli saz ve ses sanatçılarımız tarafından unutulmaz bir küçük konser verildi. Bende özellikle Bafra Haber adına Başkan ile röportaj yaptım bilgiler aldım.

 Bizleri memnun etmek için seferber olmuşlardı. Çok muhteşem bir tablo, oyunlar oynanıyor türküler söyleniyor hatıralar canlanıyor ve bir Rum ablamızın gözyaşları içinde ta öteler yaşanıyordu. 

Bafra Musiki Cemiyetimizin değerli Fotoğraf Kulubü üyeleri çok güzel bir jest yaparak getirdikleri Bafra tablolarını kendilerine lokalde sergilenmek üzere hediye ettiler. Şahsen hiç yabancılık çekmediğimiz bu mekan hepimizin bir anısını, hatırasını saklıyordu. Saat’in nasıl geçtiğini anlayamadık. 

Yeri gelmişken bazı bilgileri paylaşmak istiyorum. Mübadele ne idi niçin yapıldı soruları aklımıza gelebilir. İstiklal savaşından sonra 1923 yılında Lozan antlaşmasına eklenen ek madde gereğince Türkiye ile Yunanistan devletleri arasında her iki devletin yurttaşlarının din esası üzerinden yapılan zorunlu göçe tabi tutulan değişimdir.

Bu antlaşma sonunda bir milyonun üzerinde Hıristiyan Rum Anadolu’dan Yunanistan’a, beş yüz bin Müslüman Türk ise Yunanistan’dan Anadolu’ya göçe mecbur edilmiştir.

Mübadeleye İstanbul, Bozcaada ve Gökçeada’da yaşayan Rumlar ile Yunanistan’da Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türkler tabi tutulmamış. Türkiye’de yaşayan Vatandaşımız olan Rum kökenli Hıristiyan kardeşlerimiz olduğu gibi, Yunanistan Batı Trakya’da yaşayan Yunan vatandaşı olan çok miktarda Müslüman Türk kardeşlerimiz mevcuttur. Her iki Devlet tüm dini haklarında kendilerini serbest bırakma kararı almışlardır. Türkiye’de kalan vatandaşlarımız Kiliselerde ibadetlerini yerine getirirken, Yunanistan’da kalan Müslüman Türkler ise Camilerde dini ibadetlerini yerine getirmektedirler. Bu bilgileri verdikten sonra kaldığımız yerden yolumuza devam edelim.

Saat akşam 20.00’de hüzünlü bir şekilde Yeni Bafra’daki kardeşlerimizi en kısa zamanda Bafra’da misafir etmek arzu ve dileklerimizle vedalaşarak ayrıldık. 

Otobüsümüzün içersinde bir sessizlik hakim olmuştu hepimiz bu içten bizleri karşılayan misafir eden dostlarımızdan ayrılmanın burukluğu içersindeydik.

Yolculuğumuz Yeni Bafra’ya bir saatlik mesafede olan Kavala şehrine doğru idi. Rehberimiz Vasilis Klimantakis Kavala hakkında bilgiler veriyor 19 Mart sabahı gezeceğimiz yerlerin bilgisini aktarıyordu.  Saat 21.00’de Kavala şehrine girdik otelimiz Galaksi’ye yerleştikten sonra güzel bir sahil balık restorantta akşam yemeğimizi yedik ve otelimizde istirahata çekildik.

Dostlarım Kavala gezimizi ve Kilkis şehrinde yapacağımız Konserimiz ve dostluk gecemizden hatıralarımızda buluşmak üzere şimdilik hoşça kalın… 

İdris ANARAT